Yanlış Bilinen Protein Tozu Efsaneleri

Yanlış Bilinen Protein Tozu Efsaneleri

Ülkemizde spor yapan ve bir şekilde yaptığı sporu başta protein tozu olmak üzere supplementler ile destekleyen hemen hemen herkesin mutlaka çevresinden duyduğu birçok efsane vardır. Hayatında supplement kullanmamış kişilerin dilden dile dolaştırdığı ve hemen hemen tamamı ispatlanamamış olan ve hatta bazıları akla mantığa uygun olmayan efsanelerdir bunlar. Yazımızda bunların belli başlı olanlarını ve işin aslını detaylarıyla incelemeye çalışacağız.

 

“Bir iki ay protein tozu kullanıp kaslarımı belirginleştireyim, sonra bırakırım”

Henüz supplement kullanmayan sporcuların bilmedikleri bir şey vardır. Protein tozları veya diğer supplementler mucize değillerdir. Bir iki ay içerisinde daha önceki çalışmalarınızda belirginleşmeyen kaslarınızı birden forma sokamazlar. Protein tozları kas gelişiminde katalizör (hızlandırıcı) görevi görürler ve protein sentezini arttırırlar. Ve sizin günlük protein eksiğinizi tamamlamaya çalışırlar. Ama asla böyle büyük bir beklentide bulunmamak lazım. Belirginleşmiş iri kasları olan kişiler ya bu sporu yıllardır yapıyorlardır, ya da steroid (anabolik hormon) takviyesi almışlardır. Aksi takdirde bu ifade mümkün değildir. Ayrıca istediğiniz görünümü elde ettikten sonra protein ihtiyacınız artarak devam edecektir. Yani bırakmanız çok da anlamlı olmayacaktır. Çünkü kas kütleniz ne kadar artarsa o kütleyi korumak ve yenisini eklemek için almanız gereken protein miktarı da gitgide artacaktır.

“protein tozları vücutta birikim yapıyormuş, uzun süre kullanmamak lazım”

Yine sıkça duyduğumuz ve genelde konuya yabancı kişilerin ifadelerinden biri. Protein tozları işlenmiş bir gıdadır. Ve işlenmiş her gıda kadar zararlıdır. Ki günümüzde büyük şehirlerde yaşayıp da ben işlenmiş gıda kullanmıyorum diyecek insan sayısı yok denecek kadar azdır. En çok tüketilen cinsi olan whey kabaca, peynir altı suyunun çeşitli ayrıştırma ve filtreleme yöntemlerinden geçirilip, toz hale getirilip, aromalandırılıp ambalajlanarak piyasaya sunulmasıdır. Proteinler kullanıldıktan sonra vücuttan dışarı atılabilirler. Ayrıca düzenli spor yapan ve ağırlık çalışan bir kişinin günde alacağı 1-2 ölçek (30-60 gram) toz proteinin vücutta birikim yapması pek akla ve mantığa yatkın değildir.

protein tozu
“protein tozu yerine et, tavuk, balık yenilse daha iyi, ne gerek var protein tozuna”

Yine sıkça duyulan bir efsane. Bu ifadeyi kullanan kişiler protein tozu kullananların protein ihtiyaçlarını sadece tozlarla karşıladıklarını zannediyor olmalılar. Çünkü protein tozu kullanan her kişi aslında normal ve dengeli bir beslenmenin ne kadar önemli olduğunu bilir ve öğün bile atlamamaya çalışır. Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi protein tozları kesinlikle normal öğünlerle takas edilmemelidir. En çok kullanılan cinsi olan wheylerin kullanılış amacı başta antrenman sonrasındaki acil protein ihtiyacını karşılamaktır. Çünkü ağırlık çalışması sırasında tahribata uğrayan kaslarımızın gelişmesi için en kısa sürede alacağımız proteinler bizi amacımıza daha fazla yakınlaştıracaktır. Bu da genelde en kolay ve hızlı yöntem olan wheyle yapılır. Çünkü antrenmandan sonra normal bir öğün yiyip o öğündeki proteinlerin sindirilmesine kadar olan süre muhtemelen uzun saatleri alacaktır. Wheyler 1 saat içerisinde sindirilip amino asitlerine ayrılıp kan akışına karışarak bu süreci en az hasarla atlatmamızı sağlarlar. Protein tozlarının 1 numaralı kullanım amacı da budur ve hiçbir zaman normal beslenme ile kıyaslanmamalıdır.

vücut geliştirme
“protein tozları şişiriyor ama sporu ve tozu bırakınca kaslar sarkıyormuş”

Yine işi bilen kişilerin duyduğunda tebessümle karşılık verdiği ifadedir. Protein tozları sizi şişirmez. Spor yapıp kaslarınızı yordukça beslenme ve alınan kalorilerle kaslarınız büyümeye teşvik olurlar ve siz de bu sayede hacim kazanırsınız. Zaten tek porsiyonda 100-150 kalori içeren bir ürünün kilo aldırması veya şişirmesi mantığa uygun değildir. Kaldı ki sıkça duyulan sporu bırakınca adalelerin sarkması durumu da aslında bir yanılgıdan ibarettir. Kullanılmayan kaslar zaman geçtikçe küçülür ve hacim kaybına uğrarlar. Bunun üzerine spor yapmayı bırakan kişiler sporcu beslenmesini bırakıp, abur cubura yönelip hareketsiz bir yaşam tarzına geçtiklerinde vücut yağ dokuları gittikçe artar. Ve bu bahsedilen görünüm ortaya çıkar. Yani sarkmanın nedeni protein tozlarının bırakılmasıyla ilgili değildir; hatta sporu bırakmayla da ilgili değildir. Bir kişi sporu bıraksa da dengeli ve dikkatli beslenirse bu görüntü oluşmaz, gayet de sağlıklı bir şekilde yaşamına devam edebilir. Siz yine de sporu bırakmayın sevgili okurlar, spor sizi bırakana kadar.

YORUMLAR

WORDPRESS: 0