Günlük yaşantımızda lahana pek sevmediğimiz besinler arasında. Ama çok iyi biliyoruz ki sevmediğimiz besinler genellikle en iyi besin değerlerine sahip gıdalardır.
Kökeni Avrupa olan turpgiller familyasından kükürtlü bir sebze. 400’den fazla çeşidi bulunur ama bu yazıda daha çok beyaz lahana üzerine yoğunlaşacağız.
Çiğ ya da pişirilerek tüketildiği gibi turşusu da yapılır. C vitamini, posa ve K vitamini açısından çok iyi bir kaynaktır. Sindirim sistemini düzenler, kan sulandırıcıdır, bağışıklık sistemini korur, yeni doku iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca iyi bir ödem atıcıdır.
Protein içeriği düşük olmasına rağmen histidin aminoasidi ve kükürtlü bileşikler içerdiği için kemik eklem sağlığı açısından faydalıdır.
Hipotiroidi ya da guatrı olanların çok fazla tüketmemesi ve çiğ yememesi gerekir. Pişirildiğinde yapısında bulunan guatrojen etmeni aktifliğini kaybeder. Sağlıklı bireyleri çiğ tüketmesinde sıkıntı yoktur.
1 Porsiyonunda (150Gr.)
Günlük ihtiyacın;
%79’unu karşılayacak kadar K vitamini,
%69’unu karşılayacak kadar C vitamini,
%20’sini karşılayacak kadar B6 vitamini,
%17’sini karşılayacak kadar manganez,
%16’sını karşılayacak kadar lif bulunur.
Ayrıca içeriğindeki indol, bioflavanoid ve monoterpenler sayesinde tümör büyümesini engeller.
Yine içeriğindeki sinigrin sayesinde; prostat, bağırsak, mesane kanserine karşı koruyucudur.
Düzenli tüketimi göğüs kanseri riskini azaltır.
Doğal östrojen kaynağıdır.
Omega 3 yağ asidi içeriğiyle kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu, yaşlanma karşıtı etkisi bulunur.
Ayrıca beyaz lahana suyu peptik ülseri iyileştirici etki gösterir sadece bununla kalmaz mide hastalıklarına karşı koruyucudur.
Diyetisyen Esma Akça
YORUMLAR